Merhamet ve anlayış çözümün parçası olmalı’

10.12.2016

DÜNYANIN önemli bağımsız düşünce kuruluşlarından Milken Institute, İngiltere'nin başkenti Londra’da “Avrupa'nın Geleceği” konulu bir zirve düzenledi. Zirve kapsamında yapılan “Avrupa'da göç: Siyaseti, güvenliği ve merhameti dengelemek” konulu panelde konuşan Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, dünyanın yüzleştiği sığınmacı krizinin sadece akıl ile çözülemeyeceğini, merhamet ve anlayışın da bu çözümün parçası olması gerektiğini söyledi. Begümhan Doğan Faralyalı, dünyanın zor bir süreçten geçtiğini ve bu sürecin, kalıpların dışında düşünmeyi ve sorgulamayı gerektirdiğini vurguladı.

YÜREĞİMİZİ KOYMALIYIZ

Sığınmacılardan söz ederken hep sayılarla konuşulduğunu ancak onların bir insan olduğunun unutulmaması gerektiğini vurgulayan Begümhan Doğan Faralyalı, şöyle devam etti: “Sığınmacıların kaderi sadece birkaç ülkeye terk edilmemeli. Dünya giderek küçülüyor. Bu sorunu sadece sayılarla veya aklımızla çözemeyiz. Yüreğimizi de koymalıyız. Aradığımız çözümün bir parçasının içinde merhametin ve anlayışın da yeri olmalı. O sığınmacıların acılarını kalbimizde hissetmediğimiz sürece gerçek bir çözüme ulaşılabileceğine inanmıyorum. İnsanlık olarak aynı gemide yaşıyoruz. Şu an sığınmacı sorunu yaşıyoruz ama belki 10 yıl sonra iklim değişikliği sebebi ile iklim göçmenleri sorunu yaşayacağız. Birlikte çözüm bulmayı öğrenmeliyiz.”

3 MİLYON SURİYELİ VAR

İnsani değerler çok önemli bir unsur olmasına karşın bunlarla ilgili yeteri kadar konuşulmadığını dile getiren Begümhan Doğan Faralyalı, bu değerleri hayatımızdaki gizli kahramanlar olarak gördüğünü söyledi. Türkiye'de halen 3 milyon Suriyeli sığınmacı olduğunu, bunlardan sadece 250 bin kadarının kamplarda yaşadığını, geri kalanının ise Türk insanıyla birlikte yaşamını sürdürdüğünü hatırlatan Begümhan Doğan Faralyalı, Türkiye'de bazı köylerde sığınmacıların nüfusunun o köyde yaşayan yerli halkın nüfusundan daha fazla olduğuna dikkat çekti. Begümhan Doğan Faralyalı, Türk halkının sığınmacılarla sağlık, eğitim gibi bir çok hizmeti paylaştığını belirtirken, zaman zaman bazı sorun ve şikâyetler olsa da hiçbir zaman bunların sığınmacılara karşı bir tepkiye dönüşmediğinin de altını çizdi.

TÜRK İNSANI İÇİN YARDIM ETMEK ÖNEMLİ BİR DEĞER

Yapılan son bir araştırmaya göre, Türk insanının en önem verdiği değerlerden birinin ihtiyaç sahiplerine yardım etmek olduğunu söyleyen Begümhan Doğan Faralyalı, şöyle devam etti: “İhtiyacı olana yardım etmek Türk insanı için çok önemli bir değer. Bu yüzden Türkiye’de sığınmacılarla ilgili bir tepki görmüyoruz. Ancak bu da sığınmacı sorununun sadece tek bir ülkeye bırakılacağı anlamına gelmiyor. Bu sürdürülebilir bir çözüm değil. Herkes bunun insani bir sorun olduğunu fark etmek zorunda.” Doğan Faralyalı, “Ülkemle gurur duyuyorum. Krizin başından itibaren Türk hükümeti açık kapı politikasi uyguladı ve bunu insani değerleri ön planda tutarak yaptı. Avrupa’yla ayrıştığımız nokta tam da burada” dedi. Begümhan Doğan Faralyalı, Türk hükümetinin devlet bütçesinden 15 milyar doları gıda, sağlık, ev gibi ihtiyaçlara harcamış durumda olduğunu; Türkiye’ye uluslararası desteğin ise minimal düzeyde olduğunu ve Avrupa’nın sözünü tutmadığını ifade etti.

HER ŞEY BU FOTOĞRAFTAN SONRA DEĞİŞTİ

BEGÜMHAN Doğan Faralyalı konuşmasında, sığınmacı krizinde medyanın da önemine değinerek, geçtiğimiz yıl DHA muhabiri Nilüfer Demir’in 3 yaşındaki Suriyeli Aylan Kurdi’nin cansız bedenini fotoğrafladığını hatırlattı. Bu fotoğraftan sonra kamuoyunun göçmen ve sığınmacı sorununa yaklaşımının değiştiğini ifade eden Doğan Faralyalı konuşmasının sonunda, göçmen sorununda insan olarak sorumlulukların paylaşılması gerektiğini dile getirdi. Doğan Faralyalı, “Sormamız gereken soru: Avrupa sığınmacı krizi konusunda hangi değerlerle hareket ediyor?” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Önceki Sonraki

ÇEREZ AYARLARI

Bu web sitesi çerezler kullanır

Bu web sitesi kullanıcı deneyimini iyileştirmek için çerezler kullanır. Web sitemizi kullanmak suretiyle tüm çerezlere Çerez Politikamız uyarınca onay vermiş olursunuz. Daha fazlasını oku.